Dark Mode Light Mode

Çocuklarınızla Ölüm Konusunda Konuşmanın 8 İpucu

Birinin ölümü üzerine çocuklarla iletişim kurma şeklimiz, onların kaybı işlemelerine ve konuya genel olarak daha rahat yaklaşmalarına yardımcı olabilir.

Giriş

Ebeveynler, çocuklarıyla birçok zor konuşmayı yapmak durumunda kalırlar. İnatçı küçük çocuklara oyuncaklarını paylaşmanın önemini açıklamak veya maç kaybetmenin ardından hayal kırıklığına uğramış ilkokul öğrencilerine duygularını anlatmayı öğretmek gibi. Ancak, “Anne ve Baba artık aynı evde yaşamıyor” gibi konular kadar zorlayıcı olan, ancak en önemli konulardan biri de ölüm, ölüm süreci, yas ve kayıp üzerine yapılan konuşmalardır.

Bu tartışmalar, çocukların kayıpla ilgili zor duyguları anlamalarına ve işlemelerine yardımcı olduğu için özellikle önemlidir; ömür boyu kullanacakları beceriler geliştirir. Konuşmalar bu kadar önemli olduğundan, birçok ebeveyn bu konulara yaklaşmayı göz korkutucu bulabilir. İyi haber şu ki, ebeveynler bu konuşmaları güvenle yapabilmek için gerekli becerileri geliştirebilirler.

Reklam

Kendinize Öncelik Verin

Bir kayıp yaşandıktan sonra, kendi duygularınızı yönetmekle birlikte çocuklarınızın duygusal tepkilerine destek veren bir ortam oluşturmanız gerekir.

Ebeveyn olarak, çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınızdan önce karşılama içgüdüsünü hissedebilirsiniz; bu tamamen normal bir tepkidir. Pek çok ebeveyn, çocuklarını kayıptan korumak sorumluluğunu üstlendiklerini belirtir, bu da kendi yas sürecini ihmal etmelerine neden olabilir.

Ancak, kendinizi merkeze almak—neye ihtiyacınız olduğunu ve bu ihtiyaçları nasıl karşılayacağınızı düşünmek—sadece kendi yasınızı işleyebilmeniz için değil, aynı zamanda çocuklarınızla anlamlı konuşmalar yapmaya hazırlanmanız için de çok önemlidir. Bu, aile ve arkadaş desteğine bel bağlamak ya da yalnız kalabileceğiniz sessiz anlar yaratmak şeklinde olabilir; neye ihtiyacınız varsa onu yapın.

Çocuklarınızdan uzak kalmak, kaybı işlemek ve düşünmek için gerekli alanı sağlarken, aynı zamanda günlük yaşamın lojistik düzenlemelerini planlamak için de zaman kazandırır. Örneğin, ölen kişinin günlük hayatınızda önemli bir rolü varsa, perşembe akşamları futbol antrenmanından çocukları kimin alacağı veya bu yıl Şükran Günü yemeğini kimin düzenleyeceği gibi konularda planlama yapmanız gerekebilir. Uzmanlar, bu süreci önce kendi oksijen maskenizi takmak gibi görmenizi önerirler. Sevdiklerinizin kaybını işlemeye zaman ayırmak, sizin duygusal olarak daha sağlam durmanıza ve özellikle çocuklarınızla ölüm konusunu konuşurken daha iyi hazırlanmanıza yardımcı olur.

Bazen durup düşünmek için zamanınız olmayabilir; bu durumda konuşmaların mükemmel olmak zorunda olmadığını ve gerektiğinde geri dönüp revize edilebileceğini kendinize hatırlatın. Çocuğunuzun bu süreçte en çok ihtiyaç duyduğu şey, onun yanında olmanızdır.

Ölüm Konusunu Nasıl Ele Almalısınız?

1. Çocukların Ölüm ve Yas Konusundaki Anlayışına Dokunun

Bu konuşmalara, çocuğunuzun ölüm hakkında ne bildiğini düşünerek başlamanız önemlidir. Çoğu ebeveyn, çocukların ölümü anlama kapasitesini hafife alır. Bir yaşındaki çocuklar bile kayba tepki verebilir, ancak ölümü anlama biçimleri yaşça büyük çocuklardan oldukça farklıdır. Araştırmalar, sekiz yaşına gelindiğinde çocukların ölümün kesin olduğunu anladığını göstermektedir.

Çocuğunuzla nasıl yaklaşacağınıza karar verirken, onların geçmişte ölüm ve kayıp deneyimlerine maruz kalıp kalmadığını değerlendirin. Bu konuda daha önce ne kadar bilgi sahibi olduklarını anlamak için basit sorular sorabilir veya ölüm kavramını konuştuğunuz özel olayla entegre edebilirsiniz.

2. Çocuğunuzun Merakını Avantaja Çevirin

Çoğu çocuk ara sıra ölümle ilgili meraklarını dile getirir. Örneğin, çocuğunuz bulduğu ölü bir böcek hakkında sorular sorabilir veya ölen köpeğinin cennette olup olmadığını merak edebilir. Bu anlar, ebeveynler için doğal konuşma fırsatları yaratır. Çocuğunuzun ilgi duyduğu konular üzerine konuşmak, konuyla ilgili doğru bilgileri vermek (örneğin, bir böceğin yaşam döngüsü) ve ölümü konuşmaya entegre etmek, konuyu korkutucu olmayan bir şekilde tanıtmanızı sağlar.

3. Kısa ve Sık Konuşmalar Yapın

Ölüm hakkında konuşmalar uzun ve ciddi olmak zorunda değildir. Aslında, en iyi konuşmalar bazen gündelik, kısa diyaloglar şeklinde gerçekleşir. Sadece ağır duygusal tonlarda konuştuğunuzda, çocuklar ölümün korkutucu ve kaçınılması gereken bir konu olduğunu öğrenir. Bunun yerine, konuyu sık sık ve kısa süreli konuşmalarla gündeme getirin. Bu, küçük çocukların dikkat sürelerine uygun olur ve konunun tabu gibi hissettirmemesini sağlar.

4. Net Olun; Dolaylı İfadelerden Kaçının

Çocuklarla ölüm üzerine konuşurken yapılan en yaygın hatalardan biri, yaşananı nazikçe ifade eden dolaylı ifadeler kullanmaktır; örneğin, “Büyükanne kaybetti” veya “daha iyi bir yerde” gibi. Bu tür ifadeler, çocuklar için kafa karıştırıcı olabilir çünkü sosyal geleneklerin arkasındaki anlamı kavrayamazlar. Bunun yerine, ölümün ne anlama geldiğini, örneğin yaşlılıkla birlikte bedenimizin işlevlerini yitirdiğini, kalbimizin atmayı bıraktığını ve artık yaşayamayacağımızı açıklamak daha faydalıdır.

5. Çocuğunuzun Ne Kadar Bilgi İstediğine ve Ne Zaman Konuşmak İstediğine İzin Verin

Yetişkinlerin aksine, çocuklar bir ölüm hakkında uzun, oturup konuşulacak bir diyalog istemeyebilirler. Yakın bir aile üyesi öldüğünde bile, birkaç dakika içinde konuyu öğrenip, birkaç soru sorduktan sonra başka bir aktiviteye geçmeyi tercih edebilirler.

Bu durumda, çocuğunuzun konuşmayı bitirme tercihine saygı gösterin ve ne zaman tekrar konuşmak istediğine onların liderlik etmesine izin verin. Konuşmayı dilediği zaman tekrar açabileceğini ona hatırlatabilirsiniz. Eğer konuşma sırasında siz konuyu gündeme getirirseniz—örneğin, bu yıl tatillerde o kişiyi göremeyeceğiniz için üzüleceğinizi söyleyerek—çocuğunuzun tepkisini gözlemleyin. Eğer ilgi gösteriyor ve sorular soruyorsa, konuyu devam ettirmek için bir teşvik almış olursunuz. Ancak, konuyu değiştirmeye çalışıyor ya da uzaklaşıyorsa, bu onların henüz konuşmaya hazır olmadıklarına işaret edebilir.

6. Çocuğunuzun Tüm Duygularını (Veya Duygularının Yokluğunu) Kabul Edin

Çocukların ölümü karşılayan tepkileri, yetişkinlerinkinden farklı olabilir çünkü bilgi işleme ve duygularını ifade etme kapasiteleri daha sınırlıdır. Bazı çocuklar, ölüm karşısında çok az duygu hissederken, bazıları yoğun üzüntü, korku veya öfke yaşayabilir. Bir çocuğun ölümle ilgili duyguları, zamanla kaybı işledikçe değişebilir.

Çocuğunuza, hissettiği tüm duyguların doğal ve anlaşılır olduğunu, sizinle paylaşabileceğini ve sonsuza kadar sürmeyeceğini hissettirmek önemlidir. Çocukların duyguları çok güçlü ve ham olabilir; bu duyguları geçerli sayarak, reddetmeyerek veya küçümsemeyerek, onların yalnız olmadığını hissetmelerine yardımcı olabilirsiniz.

Ayrıca, çocuklar çevresindeki yetişkinlerin duygularına karşı oldukça hassastırlar; bu yüzden, ölen kişiyle ilgili duyulan üzüntünün yetişkinleri de etkileyebileceğini (örneğin, “Acaba onlar da iyi olacak mı?”) unutmamalısınız. Üzüntü içinde olsanız bile, her şeyin yolunda olacağını ve çocuklarınızın yanında olacağınızı onlara güvence vermek önemlidir.

7. Kendi Duygularınızı Onlardan Ayırın

Kendiniz de yas sürecini yaşarken çocuğunuza destek olmak zor olabilir. Ebeveynlerin bu durumda en sık karşılaştığı zorluk, çocuğunuzun ifade ettiklerine odaklanıp, kendi duygularınızın etkisinde kalmamaktır.

Bunu başarmak için, çocuğunuzun sözlerini dinlemeye ve davranışlarını gözlemlemeye özen gösterin. Amacınız, çocuğunuzun kendini ve duygularını ifade edebileceği güvenli bir alan yaratmaktır. Unutmayın ki, çocuğunuzun tepkileri kendi yaşantıları, gelişim düzeyleri, kişilikleri ve genetik özellikleriyle ilgilidir; sizin duygularınızdan bağımsızdır. Aynı zamanda, bu süreçte sizin de destek almanız gerektiğini unutmayın.

8. Başa Çıkma Stratejileri Sunun

Çocuğunuzla yapacağınız konuşmalara, ölümü kabullenme ve bununla başa çıkma yöntemlerini entegre edin. Hem çocuklar hem de yetişkinler için ölüm konusu yoğun duygulara neden olabilir; bu duyguların yönetilebileceğini göstermek, güçlü duygularla başa çıkmanın yollarını sunar. Ebeveynler, yasla başa çıkmada aktif yaklaşımlarını modelleyebilirler:

  • “Çok üzgün hissediyorum, bu yüzden arkadaşlarımla konuşmak bana yardımcı oluyor.”
  • “Onunla ilgili komik anılar paylaşmak, onu ne kadar özlediğimi hafifletiyor.”
  • “Acı çekiyorum ama ailemin desteğine güvenerek bu süreci atlatacağım.”

Ayrıca, çocuğunuzun da üzüntü veya kayıp hisleriyle başa çıkmasına yardımcı olan yöntemleri düşünmesini isteyebilir veya kendi hislerini yönlendirebileceği yollar önerebilirsiniz.

Sonuç

Ebeveynler, çocuklarını hayatın tüm deneyimlerinde, ölüm gibi zor anlarda da desteklemek için buradadır. Bu, tüm cevaplara sahip olmak ya da hiçbir zaman korku, üzüntü ya da bunalmışlık hissetmemek anlamına gelmez; bu duyguları hissetmek ve yine de çocukla ölüm konusunu konuşabilmek demektir. Hiçbir ebeveyn, çocuğunun bir kayıp yaşamasını dilemez, ancak bu tür hayat olaylarında çocuklara yardımcı olmak, aile içi ilişkiler, değerler ve zor zamanlarda birbirine destek olmanın önemini konuşma fırsatı yaratır. Bu konuşmaları günlük yaşama entegre etmek, ölüm konusunu hem çocuklar hem de yetişkinler için daha rahat bir hale getirir.

kaynak: https://greatergood.berkeley.edu/article/item/eight_tips_for_talking_with_your_kids_about_death

Önemli Haberleri Kaçırma, Hep Güncel Kal!

Abone Ol butonuna basarak, Gizlilik Politikamızı ve Kullanım Şartlarımızı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.
Previous Post

Aileleri ve Okulları Çözüme Dahil Etmenin Sekiz Yolu

Next Post

Sınav Başarısı İçin Altı Revizyon İpucu: Uygulamalı Rehber

Reklam